Nörojen mesane, sinir sisteminde doğuştan veya sonradan oluşan bir hasar nedeniyle mesanenin fonksiyonlarındaki bozulma olarak tanımlanmaktadır. Çocuklarda en sık Spina Bifida denilen özel bir hasta grubunda izlenmektedir. Spina Bifida’lı çocuklarda gorulur.
Ana amac çocuğun böbreklerini ve mesanesini koruyabilmek ve eş zamanlı olarak çiş ve kaka kontrolunu saglayabilmesine yardim edebilmektir.
Miyelomeningoseli olan hemen hemen tüm hastalarda mesane disfonksiyonu (nörojenik mesane) vardır. Bu, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları (İYE) ve üst idrar yolunun ilerleyen kötüleşmesiyle birlikte inkontinans veya idrar stazına neden olabilir.
Miyelomeningoseli olan hastalar, yaşamları boyunca periyodik olarak böbrek ve mesane ultrasonları, işeme sistoüretrogramları ve urodinamilerle değerlendirilmelidir.
Bu çalışmalar, idrar yolu fonksiyonu ve anatomisindeki değişiklikleri izler ve tedavi kararlarını belirler. Üriner sistemde farkedilen değişiklikleri, yanıt verme veya tedaviye uyumda saptanan değişiklikler gergin bir spinal kordonun gelişmesinin habercisi olabilir.
Miyelomeningoseli olan hastalarda nörojenik mesanenin tıbbi yönetimi kabaca aşağıdakileri içerir. Ancak sunu belirtmekte fayda var ki; her hasta kendine ozeldir ve kendi içerisinde değerlendirilmesi gerekir.
Nörojenik mesaneli tüm hastalar için, çocukluğun ilerleyen dönemlerine kadar beklemek yerine düzenli bir temiz aralıklı kateterizasyon (TAK) rejiminin erken dönemde (yani doğumdan kısa bir süre sonra) uygulanmasını öneriyoruz . Bu rejime doğumdan kısa bir süre sonra başlanması, çocuğu işleme alıştırır ve idrar yollarının bozulmasını önleyebilir.
Yüksek intraveziküler basınç ve sonuçta ortaya çıkan vezikoüreteral reflü (VUR) olan hastalar için, tek başına TAK yerine TAK’a ek olarak antikolinerjik bir ajanla tedavi öneriyoruz. Semptomatik İYE geliştiren miyelomeningoseli olan hastalar, CIC geçiren çocukların dirençli organizmalarla enfeksiyon riskinin artması haricinde, diğer UTI’li çocuklara benzer şekilde tedavi edilir. İdrar kültürü sonuçlarını beklerken ampirik tedavi, varsa önceki kültür sonuçları ve duyarlılıklarına göre yönlendirilebilir.